14th Ekim, 2014 | by Ozan İlginoğlu
0Annemin medyası öldü!
31 Mayıs günü başlayan “Gezi” eylemleri Twitter üzerinden an be an paylaşılırken, bizim ”medya”mızda belgeseller, diziler ve gereksiz tüm programlar yayınlanıyordu. İşin enteresanı, Beylikdüzü gibi şehir dışında olan bir yer olsa hadi anlayacağız. Ama İstanbul’un göbeğinde bazı medyaların arka bahçesinde gerçekleşiyordu bu olaylar.
Ben bilgisayarımın başında kimi zaman videoları izliyor, kimi zaman da hakkını yememek gerekir, Hürriyet ve Radikal gazetelerinin internet sitesinden olayları okuyordum. Her kriz kendi starlarını yaratır.
Bizim medyamız
Ekonomistler krizleri fırsat olarak görürler. Hantal, pazarın lideri olan markalar bu değişime ayak uyduramayıp yara alırken, küçük, niş markalar bir anda ortaya çıkar. Bizim medyamız da büyük kriz yaşıyordu. Halk TV, +1, Ulusal gibi kanallar insanları enforme ederken, vergini vererek var ettiğin TRT bu haberlerden uzak duruyordu. Ve yine aynı TRT Mısır’da gerçekleşen halk ayaklanmasını canlı yayın ile vermeye yüz buluyordu!
Bilgisayarın başında an be an bu olayları izlerken, salonumuzda, yani annemin hükümdarlığının olduğu bölgeden vur patlasın çal oynasın sesleri geliyordu. Arada gelip geçerken kulak misafiri oluyordu annem ama önemsemiyordu. Bir süre sonra ‘bu sesler de ne?’ dedi. Ben de ‘anne İstanbul’da protestolar var, bu gidişle gece çok sıcak geçecek sanırsam’ dedim. ‘Aaa benim izlediğim kanallar vermiyor ya’ dedi.
‘Ah anneceğim, işte sorun da bu ya’ dedim. İçeri gidip kanalları zaplamaya başladı. Ve Halk Tv’ye gelince durdu. ‘Neler oluyor bu gençlere’ dedi. Ben ‘gençlere değil kanallara bir şeyler oluyor’ dedim. Bir sessizlik sonrası annem ‘benim kanalarım ölmüş’ dedi. Aslında belki aramızdaki diyalog Türkiye’de o sırada bir çok evde gerçekleşiyordu. Geleneksel medyaya inanan ailemiz yarı yolda bırakılırken, gençler gerçeği insanların yüzlerine vuruyordu.
Evet annem haklıydı; onun televizyonu, gazetesi öldü. Ondandır zaten Facebook hesabı açması, Youtube üzerinden videolar izlemesi… Bugüne kadar bizleri peşinden sürekleyen ailemizi bu sefer biz sürüklüyoruz.