16th Nisan, 2015 | by Ozan İlginoğlu
0Siyasi kampanya iş olsun diye yapılır mı?
Siyasi partiler 7 Haziran genel seçimleri öncesi birer birer kampanyalarına başladı. Dün de iktidar partisi AKP, seçimi resmi olarak başlattı. Ama 13 sene sonra ilk defa kampanya yapmak adına kampanya yaptıklarını açıklamak zorunda kaldılar. Bugüne kadar bireysel olarak seversin ya da sevmezsin hep yenilikleri ve doğru çalışmaları gördüğümüz parti gitmiş yerine 1980’li yılları yaşayan bir kampanya gelmişti. Bunun arkasında yıpranmışlık, yeni proje üretememe, iknada yaşanan sorunlar vb. bir çok şey sayılabilir. Biz iletişimcilerin varlığı da zaten gördüğünü ve göreceğini özetlemektir. Hariçten gazel okuyup, fikirlerini yansıtarak bir şeyleri yönlendirmek olmamalıdır. Ülkemizde karıştırılan mesele o…
Bir fikri, bir düşünceyi çok seviyorsun diye yapılan hataları görmemezlikten gelemezsin ya da bir fikirden nefret ediyorsun diye onu bir çırpıda silemezsin. Yüce Sezar’ın hakkını Sezar’a vermelisin!
Tekrar düne AKP’nin salonda başlattığı kampanyaya dönelim. Öncelikle hava şartları uygun olmaması dışında hiçbir etkinliğin kapalı mekanlarda yapılmasını hoş karşılamıyorum. Zaten beni ilk şaşırtan karar bu oldu. Yıllardır meydanlardan korkmayan bir parti, nasıl oldu da kapalı mekanlara sıkıştırılıyor!
Milletvekili adayı Uğur Işılak’ın seslendirdiği “Bize Her Yer Türkiye” parçası seçim şarkısı olarak belirlenmiş. İlk defa lideri olmayan ayakları yere basmayan bir kampanya ile yola çıkılmış… Savunulacak, benimsenecek bir yeri var mı diye çok düşündüm bulamadım. Geçtiğimiz yıllar yapılan kampanyaları aratıyor. Sanki stajer bir kadronun elinden çıkmış gibi duruyor. Bunda belki de lider partisi olmasının da etkisi var. Çünkü lidersiz bir parti direksiyon hakimiyetini yitirmiş bir araç gibi savrulur. Ve örgütçü bir sistem kurmak demek başında “x” kişisi olmasa bile sistemin aksamdan işlemesi demektir. Bu tüm örgütler için de geçerlidir. Lidere bağlı sistem, lidersiz çökmeye ve yıkılmaya mahkumdur!
100 maddelik “Yeni Türkiye Sözleşmesi” ile 2023 yılına kadar yapılacakları anlatan Başbakan Davutoğlu belki ilk defa enerjik olmayan, doymuş bir kitle tarafından dinlendi. Heyecan denilen şey istesen de gizleyemezsin, dünyanın en başarılı konuşmacılarının kontrol altına almakta zorlandıkları en önemli duygudur. Heyecanı kontrol edersen kitleyi de rahatlıkla kontrol edersin. Bu heyecanı sadece iki parti şimdilik sağlayabiliyor. Biri CHP diğeri de HDP…
Lider olan marka rakiplerine laf atıp onların isimlerini anmaz. Bu reklam dünyasında bilinen en önemli kuraldır. Eğer sen rakip markayı diline doluyorsan iki sonuç çıkar. Bir onları önemsiyorsun, iki yerine aday olarak görüyorsun!
AKP’nin 2023 vizyonu altında yapılan seçim kampanyası, sırf iş olsun diye kurgulanmış olarak görülüyor. Büyük ihtimal Cumhurbaşkanı seçim çalışmalarını yürütecek ve uygulayacak. Ondan belki de Başbakan’a pek iş bırakılmamış usulden bir başlangıç yaptırılmış. Asıl büyük kampanya Recep Tayyip Erdoğan tarafından yürütülecek gibi görünüyor. Bu değerlendirme yazısını tekrar güncellemek zorunda kalabilirim.
Ben seçimlerde partinin geleceğini, iktidarın şeklini Cumhurbaşkanının yapacağı faaliyetlerin belirleyeceğini düşünüyorum. O yüzden bir zamanlar reklam dünyasına örnek kampanyalar çıkaran ekibin bu sefer Cumhurbaşkanı için çalışacağını düşünüyorum. Yani daha hiçbir şey başlamadı…
İş olsun diye siyasi bir seçim kampanyası başlatıldı, siyasi rakip partilere biz de buradayız demek için…