29th Ocak, 2015 | by Ozan İlginoğlu
0Bana gerizekalı deme!
Yüzüncü yazıya kısmetmiş bu mevzuyu yazmak. Her dönemin tutan bir işi oluyor. Bence son 2-3 yıldır gazetecilikte tutan iş maddeleme… Maddeleme derken böyle yeni bir kavrammış gibi hemen anlama. Hani ilkokulda öğretmenin anlamadığın zaman alt alta yazardı ya “1-Halkçılık, 2-Laiklik, 3- Milliyetçilik… gibi.) İşte tamamen mevzumuz bu. Ne yazıyorsan yaz insanların IQ’sünü en fazla ilkokul olarak kabul edeceksin yeni moda bu.
Gülme, bunun üzerine internet siteleri açıldı, çatır çatır da tıklanıyor. Hani o sayfalarca yazıların yazıldığı, gözlüklerini takarak son noktaya kadar okuduğun yazılar var ya, ha işte onlar öldü. Helva kısmını kaçırmış olabilirsin ben bile anlayamadım!
Şimdi en dandik konuyu bile yazarken maddeleyerek yazmanı istiyor düzen. Havayı mı anlatacaksın, madde madde anlatacaksın çünkü okuyucu anlamıyormuş! Yani şüpheliyim bu saptamaya ama özellikle yazdıran ve karar verenlerin anlamadığına inanıyorum. Bu kadar kitap basılıyor sözde her sene kitap satışları artıyor şöyle etrafına bak kaç tane kitap uzun uzun, sıkıcı ve maddelemeden yazılmış. Hepsi çizgi roman kıvamında en fazla paragraf 20 kelimeden oluşuyor.
Her gün okumaya çalıştığın köşe yazarlarına bak kafana vura vura yazmıyorlar mı? 1.., 2.., 3.. diye sende aaa ne güzel yazmış anladım ben bu adamı diyorsun. Düşün ki “Doğan Hızlan” gibi yazarlar döneminin en sade yazarlarıyken bugün gençlerin okuyupta anlayamadığı insanlar oldular. Bence öyle mi, hayır!
İşin ilginci benim gibi karşı duran adamlarda bu rüzgara zorla katılır oldu. Ne editör toplantılarında yapmayalım insanları gerizekalı durumuna sokuyoruz vb. dedim ama nafile. Yine de itiraf etmem gerekirse yüzde yüz teslim olmadım. Çünkü kıytırık bilgileri süslemenin bence en güzel yöntemidir maddeleme…
Okula neden gitmezsin sorusu altında, 10 faydasız madde yazar biraz fotoğraflarsın oldu bitti sana içerik. Bu aslında internetin hoşuna gittiği bir durum değildi, sonradan görme editörler her gün yazı yazmaktan sıkılınca çözüm olarak bunu buldu. Baktı ki insanların da ilgisini çekiyor… Eee o zaman neden yorulayım!
Birisi neden böyle yazıyorsun dediğinde cevapta hazır. Yaşam hızlı, insanlar uzun yazı okumuyor, hap bilgi iyidir.
İşte böyle bir yazı görünce ben kendimi gerizekalı gibi hissediyorum. Hadi bilemedin ilkokul yıllarıma dönüyorum. Hocanın elinde cetvel ile bana bir şeyleri zorla ezberletmeye, ezberleyemeyince de kelimelerin üzerine vura vura maddelediği an vardır hatırla, ona.
Böyle bir yazıyı okurken gözüm ister istemeden masanın yanı başında duran Das Kapital’e, 1984’e, Sefiller’e, Suç ve Ceza’ya kayıyor. Bunları sıkılmadan okuyan ben nasıl da bu gerzek maddeleri okurum. 150 yıl önce yazılan bir romanı maddesiz okuyan bünye daha dünkü yazarın yazdığı 300 kelimelik yazıyı okuyamıyor. Ona göre suç okuyucu da…
Palavranın daniskası, yazamadım benden bir halt olmaz. Valla elimin altında Google var, Vikipedi var ama araştırmak zor geliyor diyemiyor adam. Paso sana, bana hepimize kilitliyor kabahati.
Ben sıkıldım bu maddeleme işinden, sadece ben değil bir çok insanın da sıkılmaya başladığını düşünüyorum. Tabiki yazar okuyucuyu anlamak ve onun anlayacağı şekilde yazmak zorunda ona kim karşı çıkabilir. İlgiyi hep taze tutmanın en az 10 yolu var. Bende maddeleme yapayım mı şimdi! Tamam, tamam şakaydı…
Ama o yöntemler zor diye kendin beceriksizsin diye beni niye gerizekalı sınıfına sokuyorsun. Ben kabul etmiyorum, kendini öyle görene de mani olmayayım!