11th Ocak, 2015 | by Ozan İlginoğlu
0”Bana Masal Anlatma”da, hayal ile gerçek buluşuyor
Bu yazıda çokça kültürümüze azca ”Bana Masal Anlatma” filmine değineceğim. TRT’nin fenomen dizisi oyuncuları, yönetmeni ve senaristi ile bir takım oyunu olarak son yıllardaki en başarılı örneklerdendi. Özellikle dizi piyasası sıradan senaryolar ile kan kaybederken farklı bir bakış açısı aslında bizi derinden etkilemişti. Bir de yıllardır mahalle kültürüne uzak şirket ve plazalarda geçen hikayelerden uzaklaşmıştık. Evet böyle bir dünya vardı kabul ama hala azınlıktaydı. Hala insanlar mahallede yaşıyor, dedikodu yapıyor birbirlerini az da tanısa iletişime girmeye devam ediyordu.
Her şey bence senaryo ile başlıyor, yönetmen ile pekişiyor ve oyuncu ile taçlanıyor. Bu bir yemek yaparken de geçerli bir üçgen. İyi bir tarif, iyi bir aşçı ve güzel bir sunum… 3 sayısının kutsallığı hayatımızın her yerinde…
Burak Aksak
Bana Masal Anlatma filmi, Burak Aksak’ın hem senaryosunu hem de yönetmenliğini yaptığı ilk filmi. Leyla ile Mecnun dizisinden aşina bir izleyici kitlesi var. Hatta ”Leyla ile Mecnun” kafası diye bir şey var. Gerçek ile hayalin ince çizgide dolaştığı bir yer burası.
Arabesk kültür ile yetişmiş, şu an 25-35 yaş arasında olan kişilerin bakış açısı bu. Bizim kültürümüz 50 yıldır bu kültür ile yoğuruluyor. Halkımız ne zaman darbelerle yüzleşse hep kurtarıcısı bu arabesk kültürümüz oldu. Ne zaman devlet baba vatandaşını ezse hep o kültür bizi kendi içimizde yaşattı. Bilmiyorum Burak Aksak bunu iyi anlamış ve bu kültürle yoğrulmuş…
Gelelim filme…
Film İstanbul’da Suriçi’nde geçiyor. Yani eski bir mahalle, Süper Baba, Mahallenin Muhtarı, İkinci Bahar gibi reyting rekorları kıran ve bugün toplumsal birliktelikten uzaklaştığımız yapımlara selam çakıyor. Bana Masal Anlatma, bireyselliğin ön plana çıktığı, iki insanın yanayana gelip fikir beyan etmediği dizilere ve filmelere inat.
Rıza annesi ile birlikte bu mahallede yaşıyor. Babası küçükken ona hep bir masal anlatıyor. Bu masal da geçen ‘Ayperi’onun hep ilgisini çekiyor. Babası beklenmedik şekilde ölünce dolmuşçuluk yapmaya başlıyor. Geçimini buradan sağlıyor. Dedim ya eski bir mahalle herkesi birbirini tanıyor. Mahalleden babasının eski arkadaşları hep Rıza’ya kol kanat geriyor.
Filmin her yeriden her şeye bir laf giydiriyor aslında Burak Aksak. Özellikle ”Tarihi Yedikule Bostanları”nın yapılaşmaya açılması ile filmdeki ”Suriçi” mahallesi çok benzer.
Bana Masal Anlatma da sadece sisteme değil, yine duruşu yüzünden bitirilen ”Leyla ile Mecnun” filmine de sürekli göndermeler yapılıyor. Mahallenin duvarında yazan yazılar, yerde ki işaretler sürekli hep bir mesaj veriyor. O yüzden sinema perdesinde gösterilen fotoğrafın arkasında hep bir söylenen cümle var.
Ayrıca Leyla ile Mecnun hikayesinin yayınlanmayan son bölümündeki gerçek hikaye dizi izleyicilerini derinden etkilemişti. Mecnun’un zihnindeki dünyayı izlemiştik biz aylarca. Bu filmi izlemeye gidenler filmin sonunda böyle bir beklenti içerisinde girmesinler. Çünkü aslında masal gerçeğin ta kendisinde yatıyor.
Suriçi
Suriçi’nin kentsel dönüşüm altında peşkeş çekilmesi eski Türk filmlerindeki insanlara da atıfta bulunmasına neden oluyor. Eskiden mahallede bir kişiye yapılan şey tüm mahalleye yapılmış sayılır. Ve tüm mahalle birlik olur bu soruna karşı çıkılırdı. Aksak, insanların nasıl yozlaştığını birliğin para ile nasıl yıkıldığını da işliyor. Eski Türk filmlerinde evini satmayan yaşlı teyzeden yana çıkan mahalleli, bu filmde direk yaşlı teyzeye baskı yapan evini satmasını isteyen kişilere dönüştürülüyor. İzlerken biz değiştik ama para bizi ne zaman bu kadar değiştirdi sorusunu sorduruyor.
Bana Masal Anlatma’daki mahalle, yoksuluk ve dolmuş değince olmazsa olmaz içimize işlemiş ”Arabesk” kültürü. Sedat Sayan’ın yıllar önce söylediği ”Ellere Düş” parçası bu filmin resmi müziği olmuş. Youtube üzerinde dinleyici sayısına bakınca da zaten görülüyor. Ne kadar modernleşsek de içimizdeki arabesk kültürü ölmüyor. Belki de bizi biz yapan da bu durum. Bazen son 20 yılda yaşadıklarımızı bir Avrupa ülkesi yaşasa yıkılır giderdi. Biz hala yaktayız ve dalga geçiyoruz. Bizi ayakta tutan dolmuş arabeski artık buna inanıyorum.
Aksak’ta aynı şeyi düşündüğü için belki de o motifleri sonuna kadar kullanıyor. Ve kadın erkek ilişkilerinde bugüne kadar seçen değil seçilen olmanın duygusallığını yansıtıyor.
Bana Masal Anlatma, aslında bir masal ile başlayıp, gerçeğe dönüşen karakter ile devam edip. Gökten düşen elmalar ile bitiyor. Hayat dediğimiz şey de aslında biraz masal biraz da gerçek değil midir? Mahalleden geçen güzel kıza dışından hoşlandığını söyleyemeyip, içinde yeni filmler çekmek değil midir?
İzlerken hep bu soruları sorduruyor izleyicisine ve aslında herkesin kendi filminin yıldızı olduğunu anlatıyor.
Oyuncuların çoğuna aşinayız. Kadroda:
Fatih Artman, Hande Doğandemir, Devrim Yakut, Tarık Ünlüoğlu Cengiz Bozkurt, Erdal Tosun, Berat Yenilmez, Sadi Celil Cengiz, Cihan Ercan, Burcu Biricik, Ercan Yazgan, Ani İpekkaya ve de konuk oyuncular olarak Gökçe Bahadır ve Gürkan Uygun isimleri yer alıyor.