Millet gazetesi Posta’ya mı rakip oluyormuş?
Koza İpek Basın’ın Türkiye’ye son hediyesi “Millet” gazetesi oldu. 29 Ekim günü ilk sayısı çıkan gazetenin “Posta” gazetesinin pazarına göz diktiği söyleniyor. Bence de söyleniyor çünkü bugün aldığım gazete olsa olsa Güneş ya da Akşam gazetesinin rakibi olabilir.
Bu konuşmayı yapmak için erken diyen çıkabilir, doğrudur da! İşte ne güzel tarihe not bırakmak için bundan daha güzel zaman ve fırsat olabilir mi? Bilindiği üzere Zaman gazetesini saymazsak abonelik nedeniyle Türkiye’nin en fazla satan gazetesi, Posta…
Neden Posta gazetesi çok satıyor vb. konulara girmeyeceğim. Ama emin olun o gazetenin çok satmasında “Haydar Dümen”in büyük bir katkısı var! Gülmeyin gerçekten söylüyorum. Cem Yılmaz’ın son gösterisinde Viagra üzerine anlattığı hikayenin gerçek halidir bu! (Bakınız www.youtube.com/watch?v=pOzzIUFTDZI)
Muhafazakar bir düşünce temeline dayalı bir şirketin gazetesinde her halde böyle bir bölüm olmayacağını düşünüyorum. Türkiye beni son zamanlarda çok şaşırtıyor belki de yanılacağım bu konuda…
Ben Haydar Dümen’i gazetenin en itici gücü olarak görüyorum ve eğer o gazeteden ayrılsa en az 60 ile 80 bin okuyucuyu yanında götürecektir.
Türkiye gibi okumayı sevmeyen bir toplumda çıkan her gazeteye umut bağlıyorum. Fikrine ve zikrine önem vermeden… Körü körüne bilgi yoksunu bir fikrin peşinden gitmek yerine bir fikre gönül vermeyi önemli sayıyorum. Koza grubu bu gazeteyi çıkarırken hangi düşünceye sahipti ve amaçları neydi bilmiyorum. Daha 2 sayı yayınlanan gazetenin düşüncesini de bir okuyucu olarak tam olarak anlamışta değilim. Ama muhafazakar kesimin yeni Posta gazetesi olacağım diyorsa işte o zaman iş değişir. Ben takip ederim, ilgiyle okurum. Çünkü farklı olan her şey ilgimi fena çeker!
Millet’e yayın hayatında başarılar diliyorum. Hükümete yakın olmayacağını grup nedeniyle biliyorum. Ama aynı zamanda bir başka gruba ve düşünceye yakın olacağını yine o grup vasıtasıyla biliyorum. Umarım bu düşünce yeni bir Zaman gazetesi ortaya çıkartmaz…
Artık taklitlerinde taklidi çıkıyor ve nicelik çoğaldıkça nitelik her geçen gün azalıyor. Bir okuyucu olarak bunu istemiyoruz. Kocaman bir Türkiye pazarında 3’e bölünmüş düzen içerisinde 1 milyon okuyucu bandında gezen sistemin yeni ufuklar açmasını istiyorum. Tasarımıyla, anlayışıyla, bakışıyla vb…
Gelişmeleri izleyip göreceğiz!
Facebook Yorumu
Benzer Yazılar
“Yeni Türkiye’de” internet girişimcisi olsan kaç gün yaşarsın? →
Basın ne kadar kör olabilir? →
Zaman neden ”Püff”’ deme ihtiyacı duydu? →
