“Korku” psikolojisi
Korkularınızla yüzleşin lafını çok sık duymuşsunuzdur. Ya da Alfred Hitchcock filmlerini izlemeyen en az bir tanesini beğenmeyen yoktur. Korkular ilgi çeker istek uyandırır hiç olmadığı kadar akılda kalır.
Son yıllarda özellikle ikiz kulelerin ABD’de vurulmasında sonra başkan Bush tam iki dönem ABD’yi bu psikolojiyle yönetti. Uzun zaman bilim insanları bu yönetim şeklini tartıştılar kimi savundu kimi yerdi. Ama sonucu değiştirmedi…
İnsanlar özellikle korkularıyla yüzleştikleri eylemleri unutmuyorlar bundandır ki son zamanlarda hem reklam hem pazarlama alanında “korku” kullanılır oldu.
Ve maalesef ki ülke yönetimimiz de son zamanlarda bu psikolojik durum belirli çevrelerin kullanmasıyla bizde bu yöntemle tanışır olduk.
Psikolojik anlamlarını tartışmayacağım ama sonuçlarına değineceğim. Örneğin ergenekonla korkutulan insanlar artık STK’lardan çekinir kalabalıklardan ürker duruma geldi.
Bu belirli bir zümrenin istediğidir. İsterseniz 2001 yılına bakalım.Tüm ABD bir anda “terör” kavramıyla tanışır tüm devlet birimleri tek bir ağızdan bu kavramı pazarlamaya çalıştı. Yapılan her konuşmada onlarca kez bu kavram konuşuldu.
Dünyanın en şanslı toprakları kişisel fikir olarak hep söylerim ABD eğer bu ekonomik yapıya kavuştuysa nedeni hiç bir dünya savaşını ülkesinde yaşamamasından ve topraklarında büyük bir acıyı görmemesindendir. Bu da içinde bulunduğu coğrafi konumundandır. Ana kıtaya uzak olmak…
“Terör” şimdi korkunun diğer adı olma yolunda ilerliyor. Sizde şöyle bir bakın etrafınıza…
Prezervatif kullanmalısın kullanmazsan AIDS olursun ölürsün…
Şampuan kullanmalısın kullanmazsan saçların dökülür…
Yeni bir otomobil kullanmalısın kaza oranı düşer uzun yaşarsın…
Sakız çiğnemezsen dişlerin güzel olmaz nefesin kötü kokar…
Orkid kullanmazsan kötü bir durumla karşılaşırsın erkekler tiksinir…
Vb…
Korkularımız her yerde, uzaklarda aramayın…Yapılan araştırmalarda bunu kanıtlıyor korkularımız neşeli olduğumuz anlardan daha fazla satın aldırıyor.
Ozaman biz pazarlamacılar neyi bekliyoruz bu korku denizinde ürünlerimizin satışını artırabiliriz. Sonuca ulaşırken herkesin kullandığını kullanmak bize mübahtır !
Son korku denizimiz ne “domuz gribi” allahtan bakanlık aşı satışları olmayacak bakanlık yapacak dedi de bu pazar biraz daraldı yoksa duyuyorum bazı insanlar şaka gibi bir kaç tane yaptırmak gerek diyor…
Ama gripten korunma aşılarında ve ilaçlarında neredeyse yüzde 33 civarında artış var. Korku sattırmaya devam ediyor…Hijyenik ürünler dezenfekte yapan ürünler, sabun vb artışlar bu şirket sahiplerinin daha fazla bu korku alanına yatırım yapmasını destekliyor. Sektör içinde kulağımıza gelen bazı eylemler miğde bulandırıcı etik dışı ama pazarlama kabuğu içinde yumuşayıp gidiyor…
Tüketici olarak en zayıf noktamızı bulan bu şirketlere ön yargılı değil ama bilgiyle yaklaşmak bizim için en ideal olanıdır. Korkularla yüzleşmek zor ama korku fırtınasına direnmek kolay. Her alanda üzerinden pirim yapılan bir kavrama eleştiri ile yaklaşmak herkesin çıkarına…
